Fen ve Doğa

Delete this widget in your dashboard. This is just an example.

Teknoloji

Delete this widget in your dashboard. This is just an example.

Eğitim

Delete this widget in your dashboard. This is just an example.
 

Çocuklara gerçek matematiği öğretmek

Monday, November 22, 2010

Matematik ve fen çoğumuzun korkulu dersidir, o derslerden düşük notlar alınır ve öğretmenleri pek sevilmez. Müfredat sanki çocukların matematiği anlamaması için hazırlanmış, öğretmen matematiği öğretmemek hatta korkutmak için sınıfa girmiş hatta ders kitapları anlaşılamayacak bir dilde yazılmış gibidir. Açıkçası son zamanlarda bu sorunlar daha fazla irdelenip çözülmeye çalışılsa da, asıl sorunumuz, matematiği hayatımızın odak noktasına yerleştirememek, onu basitleştirememek ve içselleştirememektir. Diğer derslerle veya konularla ilişkilendirememektir matematiği. Kısacası gerçek matematiği öğretememektir.
Gerçek matematiği öğretmeyle ilgili çok güzel bir video, izlemenizi tavsiye ederim.

Video

Sevgili Raşit Emre, videoda anlatılanları o kadar güzel yorumlamışsın ki, yorumunu burada paylaşmak istiyorum. Çok teşekkürler.

Her ne kadar fen ve teknoloji öğretmeni olsamda zamanımın çoğunu çocuklara matematik öğretmekle harcıyorum. aslında çocuklara her baktığımda kendi çocukluğum aklıma geliyor ve yaptıkları yorumların aslında tığkı bizim küçükken yaptığımız yorumlara benzediğini hayretle izliyorum. çünkü yıllardır matematik eğitiminde birinci kademede hiç bir şey değişmedi. öğrencilerin fen ve teknoloji dersini anlayabilmeleri için üç boyut hissini kavrayabilmeleri ve onu her zerresine kadar hissetmeleri gerekmektedir. buı nedenle üç boyutlu temel cisimleri göstermeden bir alan ve hacim bilgisini vermek imkansızdır. dolayısıyle hacim bilgisine sahip olmayan bir çocuk yoğunluk kavramını anlayamayacaktır. işte matematik ve fen eğitimi arasında bu nedenle çpok ince bir çizgi vardır. amacın sadece nicelik olduğu günümüz eğitim sisteminde niteliğin ne zaman önemseneceği merak konusudur. öğrencilere anlatmak istediğim yoğunluk konusu içerisinde, hacim bilgisi gerektiği öğrencilerin aklına gelmezken bir alan bilgisinin alında bir yüzeyde bulunan kareleri kolay yoldan saymak olduğu, aynı şekilde hacimin ise aslından bir odadaki birim küpleri saymak anlamıona geldiği gerçeği ile yıllar sonra ilk kez tanışan çocukların yüzerindeki ifade inanılmazdı. anlamanın verdiği ifade çocuklarda hırsa ve daha fazla anlama çabasına neden olmaktadır. aksini iddia eden bir öğretmenle şimdiye kadar tanışmadım. tıpkı üniversite matematiğinden nefret eden üniversite öğrencilerinin anlamaya çalıştıkları integralin yine aynı ilkokul mantığı ile anlayamadıkları gerçeği gibi...evet, karenin alanından integrale giden bu uzun yolda, matematiğin gerçek anlamda anlatılamadığı bir dünyada, herşeyin daha anlamlı olması dileği ile...

RAŞİT EMRE Fen ve Teknoloji öğrt.

Öğrenme bozuklukları üzerine

Monday, August 9, 2010


Çok ilginç bir konferans. Öğrenme güçlüğü yaşayan çocukların beyinlerindeki dalgalar incelenmiş ve aslında bu çocukların bir nevi beyin nöbeti geçirdikleri ve öğrenmelerine devam edebileceklerini bulmuşlar. Teknoloji ilerledikçe beynin işlevi hakkında da çok fazla bilgiye sahip olacağız anlaşılan. Merakla gelişmeleri bekleyelim:))

Sanat ve feni birlikte öğretmek

Thursday, August 5, 2010



Mae Jemison bir astronot, bir doktor, bir kolleksiyoncu ve bir dansçı. Bu konferansta kendi eğitiminden, uzayda geçirdiği zamanlara yönelik hikayeler anlatıyor. Sezgi ve mantığı birleştirerek sanat ve feni birlikte öğretmenin önemini vurguluyor.

Fen konuları, genellikle öğrenciler tarafından ön yargılı bir şekilde direnç gösterilen ve sevilmeyen konular olarak bilinir. Neden çocuklar fen konularını sevmezler diye düşündüğümde kendi okul hayatım gözümün önünden geçiyor. Fen eğitiminde doktora yapmış biri olarak bunu söylemek çok acı ama doktora derslerini alırken ileri fizik dersinde konuları sorgulamaya başladım ve öğrencilik hayatımda hiç farkına varamadığım bir gerçeği fark ettim. Fizik konularını birbirinden bağımsız her birini zihnimde farklı yerlere yerleştirip aralarında hiç bağ kurmuyordum. Dolayısıyla aralarında sebep-sonuç ilişkisi olmayan bilgiler zihnimde sadece geçici bir süre duruyordu bu benim o derslerde çok başarılı olmamı daha doğrusu çok iyi notlar almamı sağlıyordu ama fiziği bilmiyordum. Bence asıl sorunlardan biri de bu, biz eğitim sistemimizde ne konuları birbirleriyle ilişkilendiriyoruz ne de başka bilim dallarıyla disiplinlerarası düşünme uygulamaları yapıyoruz. Çok yönlü bireyler yetiştirmek yerine sınavlarda başarılı bireyler yetiştirmeyi hedefliyoruz.

Okullarımız yaratıcılığı öldürüyor mu?

Wednesday, August 4, 2010


Bu videoyu mutlaka izlemenizi öneriyorum. Okullarımız yaratıcılığı gerçekten öldürüyor mu sorusuna çok güzel cevap veriyor Ken Robinson...hem çok komik, hem de gerçekleri dile getiren bir konferans, mutlaka izleyin. Türkçe altyazı ile de izleme şansınız var.
Yaratıcı zekası ve hayal gücü ile hayata gözlerini açan çocuklarımızın anne babalar ve öğretmenler olarak yaratıcı düşüncelerini nasıl öldürüyoruz hiç düşündünüz mü? Okullarımızda tek tip bireyler yetiştirmeye çalışıyoruz. Anaokullarında bile bugün bu resim boyanacak, bugün şu etkinlik yapılacak şeklinde planlar yazıyoruz ve uygulamaya çalışıyoruz. Onların ilgilerini, yeteneklerini, olaylara bakış açılarını dikkate almadan sürekli yeni bilgilerle donatma ihtiyacı hissediyoruz. Çocuğun öğrenmesi gereken bilgiler gün geçtikçe artıyor, artıyor...bir yandan sınavlar, diğer yandan anne babaların iyi okullara gönderme arzusu... çocuklar çocukluklarını yaşamadan, oyun oynamadan, hayat okullunda öğrenim görmeden mezun oluyorlar. Mezun olduktan sonra iş hayatında olaylar devam ediyor. Yeni yaratıcı fikirler öne sürdüğünüzde karşılaştığınız tepki sizin ümidinizi kırıyor ve sizi vazgeçiriyor. Yıllar sonra farkediyorsunuz ki ne farklı düşünebiliyorsunuz, ne de hayalleriniz artık sizinle değil:(( Bu kötü senaryoyu okuduktan sonra, çocuklarımızı hayalleri, yaratıcı düşünme becerileri ile her zaman canlı tutmak ve onu geleceğe hazırlamanın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha düşünmemiz gerekiyor. Bırakalım çocuklarımız düşünsünler, eyleme geçsinler biz de onları destekleyelim, bir meşale de biz yakalım beyinlerine...

ERG Eğitimde Reform Girişimi

Monday, April 19, 2010

Bu hafta sonu, "7. Eğitimde İyi Örnekler Konferansı"na katıldım.Çok etkilendim. Katılımcılar tüm konularla çok yakından ilgiliydi, dinleyiciler o kadar dikkatli dinliyorlardı ki gözlerindeki ışığı görmemek imkansızdı. Sınıflar çok kalabalıktı, dinleyiciler adeta birbirleriyle yarışıyorlardı. Bu kadar ilginin olması aslında çok umut verici. Öğretmenler ve akademisyenler birlikte çalışarak çok iyi öğrenme ürünleri ortaya çıkarıyorlar. Eğitimde Reform Girişimi platformunda öğrenme ve öğretme ile yakından ilgili çok yeni projeler yapılıyor. 


Lorem

Please note: Delete this widget in your dashboard. This is just a widget example.

Ipsum

Please note: Delete this widget in your dashboard. This is just a widget example.

Dolor

Please note: Delete this widget in your dashboard. This is just a widget example.