Fen ve Doğa

Delete this widget in your dashboard. This is just an example.

Teknoloji

Delete this widget in your dashboard. This is just an example.

Eğitim

Delete this widget in your dashboard. This is just an example.
 

Sistem Dinamigi Yaklasimi- doktora tezim

Friday, March 20, 2009

Sistem dinamiği, sebep-sonuç ilişkileri ve bunların altında yatan matematiksel mantığı, zaman gecikmelerini ve geribesleme döngülerini içeren bir sistemi analiz etmek için tasarlanmış bir öğretme ve öğrenme yöntemidir. Sistem dinamiği çalışmaları, mühendislik, işletme yönetimi, ekonomi ve fizik, kimya, biyoloji gibi temel bilim alanlarında önemli gelişmelere sebep olmuştur. Bu gelişmelerden etkilenen araştırmacılar eğitimin kalitesini artırmak amacıyla sistem dinamiği yaklaşımını eğitim alanlarına da uygulamaya başlamışlardır. Sistem dinamiğine dayalı ilk eğitim bilimi çalışmaları, bu sahada da ciddi sonuçlar elde edilmesinin mümkün olduğunu göstermektedir. Sistem dinamiği yaklaşımının uygulandığı okullarda, öğrenciler, okul dışı zamanlarda bile dersleriyle ilgili gönüllü projeler yürütmüşler, zaman zaman kendi velilerini de ders projelerine katacak kadar müfredata ilgi duyar hale gelmişlerdir. 

Bu çalışmanın amacı; 1) sistem dinamiği yaklaşımını ilköğretim 7. sınıf fen ve teknoloji dersinde uygulamak, 2) uygulamada karşılaşılan sorunları tespit etmek, 3) öğrencilerin fen ve teknoloji dersine yönelik tutumlarını, problem çözme becerilerini, başarılarını, grafik çizme ve analiz etme becerileri ile sebep-sonuç ilişkisini anlama becerilerini geliştirmek, 4) öğretmen ve öğrenciler için etkili bir öğrenme ve öğretme aracı sağlamak, 5) sistem dinamiği yaklaşımının yapılandırmacı öğrenmeye katkısını araştırmaktır. 
Araştırmanın örneklemini 2007-2008 öğretim yılının güz döneminde İstanbul il merkezindeki iki farklı okulda öğrenim gören 81 ilköğretim 7. sınıf öğrencisi oluşturmaktadır.

Araştırmada ön test-son test kontrol gruplu deneysel desen kullanılmıştır. Sistem dinamiği yaklaşımı ile desteklenmiş standart müfredatın uygulandığı grup deney, standart müfredatın uygulandığı grup kontrol grubu olarak belirlenmiştir. Araştırmaya katılımcıların seçimi rastgele (random) olarak yapılmış, deney ve kontrol grupları denk gruplar olarak belirlenmiştir. Başlangıçta deney ve kontrol grubundaki öğrenciler sarmal yaylar, iş, enerji, enerji çeşitleri ve enerjinin korunumu konularını mevcut müfredata göre işlemişlerdir. Daha sonra deney grubundaki öğrenciler konuları sistem dinamiği yaklaşımı ile modelleme yaparak pekiştirirken, kontrol grubundaki öğrenciler konuyla ilgili alıştırmalara ve örnek soru çözümlerine çalışarak öğrendiklerini pekiştirmişlerdir.  

Çalışmanın alt problemlerini tespit etmek için sekiz farklı ölçme aracı kullanılmıştır. Fen ve Teknoloji dersi Tutum Ölçeği, Bilimsel Başarı Testi (BBT), Sebep - Sonuç İlişkisi Ölçeği, Grafik Çizme ve Analiz Etme Becerisi Ölçeği, Problem Çözme Becerisi Envanteri, Sistem Dinamiği Kavram Testi, Öğrenci Profili Belirleme Anketi ve Yapılandırmacı Öğrenme Ortamı Ölçeği (YÖOÖ). Bu ölçme araçlarından problem çözme becerisi envanteri ve YÖOÖ haricindeki diğer 6 ölçek araştırmacı tarafından geliştirilmiştir. Hepsi için 6.,7. ve 8. sınıflarda geçerlilik çalışması yapılmıştır. Bu ölçme araçlarından elde edilen veriler, betimsel istatistik, bağımlı ve bağımsız t- testi ile analiz edilerek yorumlanmıştır. Sonuçlar .05 anlamlılık düzeyinde değerlendirilmiştir.

Yapılan istatistiki çalışmalar sonucunda; deney ve kontrol grubundaki öğrencilerin fen ve teknoloji dersine, sebep-sonuç ilişkisini anlayabilmeye (sebep1 ölçeği) ve grafik çizme-analiz etme becerisine (grafik 1 ölçeği) yönelik tutumlarında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılığın olmadığı tespit edilmiştir. Bilimsel başarı testinden elde edilen sonuçlara göre, her iki gruptaki öğrencilerin başarılarında bir artış olduğu fakat, sistem dinamiği yaklaşımının başarıya daha fazla etki ettiği görülmüştür. Ayrıca sistem dinamiği yaklaşımı, öğrencilere, problem çözme becerisi, grafik çizme ve analiz etme becerisi (grafik 2) ile sebep-sonuç ilişkisini anlayabilme becerisi (sebep 2) kazandırma noktasında katkıda bulunmuştur. Deneysel çalışma sonrasında, öğrenciler, sistem dinamiği sınıfının daha yapılandırmacı bir öğrenme ortamı oluşturduğunu düşünmektedirler. 

İstatistiksel analizlerden elde edilen sonuçları; öğrencilerle yapılan görüşmeler, araştırmacı tarafından yapılan gözlemler ve öğretim sürecinde kayıt edilen öğrencilerin geliştirdiği modellerden (EK-15) elde edilen sonuçlar da desteklemektedir.

Bu çalışmanın sonuçları göstermiştir ki; sistem dinamiği, olaylara sistem düşüncesiyle yaklaşıp, olaylar arasındaki sebep-sonuç ilişkilerini, geribesleme döngülerini matematiksel bir mantık çerçevesinde bir benzetim programı ile yapılandırarak kalıcı öğrenmeye yardımcı bir yaklaşımdır.

Tezin tamamına ulaşmak için lütfen tıklayınız: Fen ve teknoloji öğretiminde sistem dinamiği yaklaşımı

Öğrenme Halkası Modeli- Master tezim

Tuesday, March 3, 2009

Çocukluktan başlayarak gelen fene merak, fen konularının öğrencilere etkili bir yöntemle öğretilmesi gereksinimini doğurmuştur. Bu yöntem, öğrencilerin bilimsel bilgiyi öğrenmesi daha sonra da öğrendiği bilgileri günlük hayattaki yaşantısında uygulamasına fırsat vermelidir. Ayrıca öğrendiklerini zihninde yapılandırarak daha kalıcı bir öğrenmeye zemin hazırlamalıdır. Öğrencilere zor gelen kavramları, günlük hayata uyarlama ve öğrendiklerini kalıcı hale getirmek için zihninde yapılandırma sürecini temel alan bir öğretme yöntemi olan “Öğrenme Halkası Modeli”ni fen derslerinde özellikle laboratuvar çalışmalarında uygulamak daha etkili bir öğrenme gerçekleştirmek için öğrencilere faydalı olacaktır. 

Bu çalışmanın amacı, Öğrenme Halkası Modeli ve Geleneksel Öğretim Yönteminin öğretmen adaylarının fizik labaratuvarındaki başarılarına, fizik laboratuvarına yönelik tutumlarının etkisini ve öğretmen adayları üzerinde hangi yöntemin daha başarılı olduğunu belirlemektir. 

Bu amaçla üniversite birinci sınıf temel fizik laboratuvarı dersinde yapılan “elektrik ve manyetizma” konularını içeren deneylerin öğretilmesinde, Öğrenme Halkası Modeli ve Geleneksel Öğretim Yöntemi uygulanmıştır. 2003-2004 öğretim yılında Gazi Üniversitesi Kırşehir Eğitim Fakültesi İlköğretim Bölümü Fen Bilgisi Öğretmenliği programı 1. sınıf, 35 deney grubu, 34 kontrol grubu olmak üzere toplam 69 öğretmen adayından oluşan çalışma grubu üzerinde, deney ve kontrol gruplu deneysel desen (Yarı Deneysel Desenler = Quasi Experimental Design)” kullanılmıştır. 

Çalışmanın alt problemlerini tespit etmek için üç farklı ölçme aracı kullanılmıştır. Fizik Laboratuvarı tutum ölçeği (deney ve kontrol gruplarında yer alan öğretmen adaylarının fizik derslerine olan tutumlarının, uygulanan öğrenme yöntemine bağlı olup olmadığı sınamak için), “Elektrik ve Manyetizma” konularını içeren bilimsel başarı testi (BBT) (deney ve kontrol grubunda yer alan öğretmen adaylarının başarı derecelerini belirlemek için) ve öğretim yöntemi değerlendirme anketi (uygulanan öğretim yöntemi ile ilgili öğretmen adaylarının düşünce ve önerilerini tespit etmek için). Bu ölçme araçlarından elde edilen veriler, SPSS yardımıyla; betimsel istatistik, bağımlı ve bağımsız t- testi ve Pearson korelasyon analizi kullanılarak yorumlanmıştır. 

Yapılan istatistiki çalışmalar sonucunca; deney ve kontrol grubundaki öğretmen adaylarına uygulanan öntest-son test sonuçlarında, fizik laboratuvarına yönelik tutum puanları arasında manidar düzeyde bir farklılığın olmadığı tespit edilmiştir. Bilimsel başarı testinde, deneysel çalışma öncesinde kontrol grubu deney grubundan daha başarılı olduğu halde, her iki yöntemin de uygulama süresi bittiğinde, deney grubunda yer alan öğretmen adaylarının kontrol grubunda yer alan öğretmen adaylarından daha başarılı olduğu ortaya çıkmıştır. Ayrıca, deney grubundaki öğretmen adaylarının fizik laboratuvarına karşı tutum ve “elektrik ve manyetizma” konularını içeren uygulamalardaki başarıları arasında; orta düzeyde, pozitif ve anlamlı bir ilişki olmasına rağmen, kontrol grubundaki öğretmen adaylarının tutum ve başarıları arasındaki ilişki daha düşük düzeyde bulunmuştur. 

Yapılan nicel çalışmalar yanında, öğretmen adaylarına öğretim süreci sonunda uygulanan öğretim yöntemini değerlendirmeleri istendiğinde, elde edilen yorumlar da bu sonuçları desteklemektedir.

Bu çalışmanın sonuçları göstermiştir ki, öğrenme halkası modeli, öğretimdeki en önemli sorun olan etkili, anlamlı ve zihinde yapılandırmayla kalıcı öğrenmeyi sağlayabilme noktasında, eğitimcilere ve geleceğimize yön verecek olan genç beyinlere hem gerçek yaşamı öğrenmelerinde ve hem de bunu sınıflara yönlendirmelerinde katkı sağlayabilecek bir yaklaşımdır.

Tezin tamamına ulaşmak için lütfen tıklayın: Fizik laboratuarı dersinde öğrenme halkası modeli


Grafik cizme ve analiz etme becerisi olcegi

İlköğretim öğrencilerinin grafik çizmeye yönelik tutumlarını ve başarılarını ölçmek amacıyla hazırlanmış ölçeğin tamamına aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.

Grafik çizme ve analiz etme becerisi ölçeği- kısım 1/kısım 2

Lorem

Please note: Delete this widget in your dashboard. This is just a widget example.

Ipsum

Please note: Delete this widget in your dashboard. This is just a widget example.

Dolor

Please note: Delete this widget in your dashboard. This is just a widget example.