Fen ve Doğa

Delete this widget in your dashboard. This is just an example.

Teknoloji

Delete this widget in your dashboard. This is just an example.

Eğitim

Delete this widget in your dashboard. This is just an example.
 

artık yeni masallar anlatalım diyorum cocuklarımıza

Saturday, December 26, 2009

Çocukken masal dinlemeyi seviyor muydunuz? Masal okumak, masal dinlemek hepimizin çocukluğundaki güzel anılardır. Kırmızı başlıklı kız, pamuk prenses ve yedi cüceler, külkedisi, bremen mızıkacıları, karga ile tilki... o kadar çok ki. Yetişkin olunca aslında bu masallarda çok da çocuklara yararlı olmayan bir anlayışın hakim olduğunu fark ediyoruz. Sihirli bir dünya içindeyiz ve gerçeklerden uzağız. Hiç bir yerde bir kurtun bir annanneyi yediği ve bir avcının kurdun karnını keserek onu kurtardığı görülmemiştir. Ama çocuklar bu anlatılanları gerçek olarak öğrenir ta ki bunun gerçek olmadığını belli bir yaşa geldiği zaman anlayana kadar. Neden çocuklarımızın zihnini bu tür gerçek dışı ve yararsız bilgilerle dolduruyoruz?
Çocuklara hayal dünyalarında gezinti yapma fırsatı sunan masalları doğru bir şekilde kullanabilsek onların bilişsel ve sosyal gelişimlerine daha fazla yardımcı olabiliriz. Mesela hep öğrencilerin fen konularını öğrenemediklerinden şikayet ederiz hem öğretmenler olarak hem de anne-babalar. Peki biz minik bebeğimize içinde fen kavramlarının geçtiği masallar anlatsak, biraz büyüdüğünde yağmurun, karın, gökkuşağının... nasıl oluştuğunu anlatırken masallardan yararlansak nasıl olur? Ama fen konularını didaktik bir şekilde değil de onlarda merak uyandıracak şekilde anlatsak nasıl olur acaba? Denemekte yarar var.
Sihirli kahramanlar... birden bire beliren periler, sihirli şatolar, büyülü elmalar... ve bunların yarattığı ölümsülük fikri. Çocuklar acaba bunları nasıl algılıyor, onların gerçek ile bağlantı kurmasına ne kadar engel oluyorlar düşünüyor muyuz acaba?
Yeni nesil çocuklarımıza artık yeni masallar yazılsın. Masallarla hayal dünyasında gerçekleri yaşasınlar. Çevrelerinde gerçekleşen doğa olaylarını masallarda, ninnilerde öğrensinler. Artık sizce de zamanı gelmedi mi feni hayatımıza sokmanın?

Sosyal ağ olusturma

Friday, December 25, 2009



Arkadaşlarınızla birlikte bir sosyal ağ oluşturmak istiyorsunuz, ne yaparsınız?
Doğru adrestesiniz.: www. ning.com
Bu siteye üye oluyorsunuz, ağınız için bir isim buluyorsunuz. Sonra arkadaşlarınızı davet ediyorsunuz ve istediğiniz her bilgiyi paylaşabiliyorsunuz.Resimlerinizi, hazırladığınız videolarınızı yüklemenin dışında forumda yazılar yazıp chat yapabiliyorsunuz. Denemenizde yarar var, sadece bir kaç dakikanızı alacak.

Pencil- geleneksel animasyon yazılımı


 Bir çizim programı. Yüklemek çok kolay, fazla zamanınızı almıyor. Resim çizmek de son derece rahat. Çocuklar bu programı kullanarak resimler çizebilirler, birkaç farklı resim çizme seçeneği var, istediğiniz rengi seçebiliyorsunuz. Tavsiye edilebilir bir çizim programı

Fen derslerinde teknolojiden ne kadar yararlanıyoruz?

Fen ve teknoloji isimli derslerimizde teknolojiden ne kadar yararlanıyoruz? Derslerin isimlerini değiştiriyoruz ama bu değişikliği içeriklerde de uygulayabiliyor muyuz? Teknoloji çağında yaşarken teknolojiden ne kadar uzak kalınabilir?
Fen dersleri özellikle ilköğretim çağında öğrencilerin anlamakta zorluk çektiği ve teneffüs saatlerini dört gözle beklediği derslerden biridir. Sınav gecesi çalışılır ve sınav bittikten sonra öğrenilenler unutulur. Önceki sistemde fen konuları derste öğretmen tarafından anlatılır, konuyla ilgili sorular bazen öğrencilere çözdürülürdü. Ev ödevleri verilir, hatta sınıftan bir öğrenci ödevleri her gün kontrol ederdi. Bu tarzda işlenen fen dersleri sadece okulda öğrenilir, günlük hayatta öğrenilen bilgilerle karşılaşılabileceği bile düşünülmezdi. O bilgiler kitaptaki bilgilerdi ve kitaptan dışarı çıkmazlardı.
Yapılandırmacı öğrenmeyi temel alan öğrenci merkezli öğrenme anlayışı fen konularını yaparak, yaşayarak öğrenmeyi hedef aldığından zihinlerdeki fen fikrini yıkmaya çalışıyor. Öğrenciler projelerle derse dahil ediliyor, konular daha basitleştirilerek günlük hayattan örnekler verilerek zenginleştiriliyor. En azından ilgili öğrenciler dersten zevk alabiliyorlar. Ya ilgisiz öğrenciler?
Günümüzde çocuklar 3 yaşından itibaren bilgisayar kullanmaya başlıyorlar ve bizlerden daha hızlı sürede yenilikleri takip edebiliyorlar. İlgi alanlarının odak noktası olan bilgisayar fen eğitiminde kullanılırsa neler olur bir düşünelim:

- ders öncesinde konuyla ilgili öğrenci kısa bir araştırma yapar. Ne öğreneceğini önceden fark eden öğrenci öğrenme sırasında daha dikkatli olur, derse daha bilinçli katılır.
- öğretmen derste konuyla ilgili animasyonlardan, oyunlardan... yararlanarak dersi sıkıcılıktan kurtarır. Öğrencilerin konuyla ilgili fikirlerini, ön bilgilerini öğrenir.
- öğrencilere blog (web güncesi) hazırlamayı öğreterek öğrendiklerini kendi cümleleriyle ifade etmesi, yorumlaması istenebilir. Kendine ait bir web sayfasının olması ve bunu kendi istediği zaman güncellemesi özgür bir öğrenme ortamı sağlar. Ayrıca sınıfta yaptıkları etkinlikleri de blogunda paylaşabilir.
- video hazırlama programları ile konuyla ilgili resimleri bulur, onlara uygun müzikleri ayarlar ve konuyla ilgili bir video hazırlayabilir.
- basit çizim programları ile konularla ilgili çizimler yapabilir. Öğrendiği konuyu resimle ifade etmesi istenebilir. Belki öğrenci resimlerle konuyu daha iyi pekiştirebilir.
- sosyal ağlara üye olup, düşüncelerini, yaptıklarını dünya ile paylaşma imkanı bulabilir.
aslında yapılacak o kadar çok bulabilir ki, yeter ki bu tür çalışmalar yapmaya yönlendirilsin ve çalışmalarını yaparken özgür bırakılsın.

Lorem

Please note: Delete this widget in your dashboard. This is just a widget example.

Ipsum

Please note: Delete this widget in your dashboard. This is just a widget example.

Dolor

Please note: Delete this widget in your dashboard. This is just a widget example.